Page 12 - E-BÜLTEN
P. 12

Sağlık






Yeditepe Üniversitesi Beslenme Uzmanı - Selen ARAL


Probiyotik Nedir?



‘Probiyotikler bizi güçlü kılan sağlıklı bakterilerdir. Yapılan son çalışmalar
doğrultusunda hastalıklara karşı ne kadar dirençli olduğumuz, ne kadar çok

probiyotiklere sahip olduğumuz ile ilişkilendirilmektedir.’


Probiyotikleri Tanıyalım

Bağırsaklarımızda trilyonlarca canlı bakteri vardır. Bunların bir kısmı zararlı, bir kısmı ise yararlı bakterilerdir. Zararlı
bakteriler toksin adı verilen zararlı maddeleri salgılayarak hastalık yaparlar. Faydalı olan bakteriler ise sağlıklı kişilerde
fazladır ve bu bakteriler besinlerin emilimini sağladıkları gibi K ve B grubu vitaminleri üretirler. İşte bağırsak florasında
bulunan ve bilim dünyasında oldukça büyük yankı uyandıran sağlığa faydalı bakteriler, probiyotiklerdir. Vücutta doğal
olarak bulunan ve vücuttaki tek görevi emilim ve vitamin sentezi olmayan probiyotiklerin, vücuttaki kolestrolün düşmesi
ve vücudun hastalıklara karşı direnç kazanması açısından da büyük öneme sahiptir. Özellikle çocuklarımızın bağışıklık
sistemini güçlendirmek ve hastalıkları daha çabuk atlatmalarını sağlamak için onların sağlıklı bir bağırsak sistemine sahip
olmaları gerektiği yapılan çalışmalar ile desteklenmektedir.

Probiyotikler ile çocuklar aslında doğum sırasında tanışmaktadırlar. Annenin sahip olduğu kendine özgü mikrobiyota
adını verdiğimiz bakteriyel alan, normal doğum sırasında bebeğe bulaşan sıvılar vasıtasıyla geçmektedir. Bu ilk adımdan
sonraki süreçte bebek için en önemli probiyotik kaynağı ise anne sütüdür. Özellikle ilk 6 ay ila 1 sene arasında anne sütü
alan bebekler ile anne sütü almayan bebekler kıyaslandığında, mikrobiyota gelişimi ve hastalıklara karşı direncin anne
sütü alan bebeklerde çok daha iyi olduğu gözlemlenmiştir. Bu sebeple sezaryen doğan ve anne sütü almayan çocuklarda
probiyotik bakterilerin eksikliği görülebilmektedir. Zamanla büyüyen, anneden ve çevreden aldığı bakteriler ile
etkileşime giren çocuk, kendi mikrobiyotasını oluşturmaktadır. Gereksiz verilen antibiyotikler, aşırı korumacı tavır
sergilenmesi sonucunda verilen steril yiyecekler ile aşırı hijyenik yaşam ortamları ve çocukları doğal fermente
yiyeceklerden uzak tutma; miktobiyotalarında yer alan yararlı probiyotik bakterilerin yok olmasına sebep olmaktadır.

Yapılan çalışmalarda, çocukluk döneminde bu yararlı bakterilerin mikrobiyotada eksikliği veya kaybı sonucunda astım,
alerjik reaksiyonlar, ekzema gibi rahatsızlıkların ortaya çıkma ihtimalinin arttığı gözlemlenmiştir. Özellikle çocuklarda
görülen birçok hastalığı, bağışıklık sistemini güçlü kılarak azaltmak mümkündür. Bunun için probiyotik takviyesi çok
önemlidir. Probiyotikler hem kabızlık hem de ishal problemine iyi gelmektedirler. Çocuğa gerekli durumlar dışında, her
hasta olduğunda antibiyotik vermek yerine onun mikrobiyotasını destekleyecek probiyotikleri vermek çok daha
faydalıdır. Ayrıca antibiyotik kullanımı sonucu gelişen ishal durumlarında da probiyotik kullanımı önerilmektedir.

Probiyotik Kaynakları

Peki bu kadar sağlıklı olan probiyotiklerin kaynakları nelerdir? Öncelikle bir grubu
probiyotik olarak adlandırmak için mide asidine karşı direnç gösterebilmeleri,
bağırsaklara iyi tutunabilmeleri ve yeterli bir raf ömrüne sahip olmaları
gerekmektedir. Doğal probiyotikler arasında en çok bilinen ve en çok tüketilenler;
kefir, yoğurt, ayran, peynir, boza, tarhana ve ev yapımı turşudur. Piyasada çok
sayıda probiyotik ürün yer almaktadır. Vücutta herhangi bir eksiklik durumunda
bunların tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Fakat bu tarz ürünleri kullanmadan
önce mutlaka beslenmenize doğal probiyotikleri eklemeniz ve doktorunuzdan
onay almanız gerekmektedir.

‘Unutulmaması gereken en önemli nokta sağlıklı bir zihin ve güçlü bir
bağışıklık sistemi için, mutlu bağırsaklar gerekir. Bağırsaklarımız bizim 2.
beynimizdir onlara iyi bakmalıyız.’

12
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16