Page 18 - Kasım 2016 E - Bülten
P. 18






Disiplinin önemli amaçlarından biri de çocuktaki özdenetim becerisini geliştirmektir. Bu beceri, ebeveynlerin ve çevrenin

çocuğa dışarıdan koydukları kuralların zamanla içselleştirilmesiyle gelişir.
Özdenetim, kişinin yaşamı boyunca sağlıklı kararlar verebilmesi, isteklerini dengeleyebilmesi ve kendi davranışları
üzerinde kontrol sağlayabilmesi için şarttır. Ancak, özdenetim becerisinin gelişebilmesi için disiplinin belli bir dengede
verilmesine dikkat edilmelidir.
Aşırı şımartılmış, yani istekleri hep yerine getirilmiş, kendisine hiç “hayır” denmemiş bir çocuğun isteklerini ve sınırlarını
denetleyebilme becerisi zayıf kalır. Bunun tam tersine, istekleri yeterince karşılanmamış, kendisine hep “hayır” denmiş
bir çocuk da özdenetim bakımından diğeri gibi yaralı yetişir. Bu sefer böyle çocuklar, giderek başkalarının yönlendirme
ve denetim mekanizmalarına tabi bireyler haline dönüşebilirler.

Anne baba olarak sağlıklı bir disiplin yaklaşımı konusunda ne kadar bilgili olursak olalım, kendimiz çocuklarımıza model
olmadıkça söylediklerimizin onlar üzerinde yeterince etkisi olmayacaktır. İşte tam bu noktada disiplin ve çocuk eğitimi
konusunda sahip olduğumuz tutumların farkında olmamız büyük önem taşır.

Çocuk yetiştirmeyle ilgili tutumlarımız sadece okuduklarımızla, okulda öğrendiklerimizle oluşmaz. Hepimiz kişiliğimizin
oluşum sürecinde anne babamızı ve diğer aile bireylerimizi model aldık.

Şekillenmemizde büyük bir paya sahip olan bu modellerimizin şimdi farkında olarak veya olmayarak bizim anne – babalık
rollerimizi/tutumlarımızı etkilemeye devam ettiğini görebiliyor muyuz? Çocuğumuza çok iyi davranmak istediğimiz
halde kendimizi bir anda ona bağırırken buluyorsak ve daha sonra bu davranışımızı denetleyemediğimiz için suçluluk
hissediyorsak, geçmişimize dönüp kendi modellerimizin bağıran insanlar olup olmadığına bakmamızda yarar vardır.

Sıklıkla rastlanan dört tip anne baba tutumu, çocuk eğitiminde ve disiplin uygulamalarında son derece sağlıksızdır.
- Yetersiz sevgi ve aşırı disiplin: Kurallara uyma adına cezalandırıcı, yargılayıcı ve çocuğun ihtiyaçlarını göz ardı
eden, buna karşılık olumlu duygu (sevgi, destek, şefkat vs.) aktarımının yetersiz olduğu tutumdur.

- Yetersiz sevgi ve yetersiz disiplin: Bu tip çocukların durumunu kültürümüzde en iyi şekilde anlatan deyimlerden
biri “saldım çayıra, Mevla’m kayıra” deyimidir.
-
- Aşırı sevgi, sıkı disiplin: Çocuğa yönelik sevgi ve desteğin bol olduğu ancak, başarı konusunda yüksek ve katı bir
beklentinin olduğu tutumdur.
-
- Aşırı sevgi, gevşek disiplin: Çocuğun aşırı şımartıldığı, isteklerinin sürekli yerine getirildiği, buna karşılık
kendisinden pek bir başarı beklenmediği tutumdur.


Hepimizin amacı çocuklarımızın mutlu ve her anlamda sağlıklı büyümesidir. Bu amaca giden yolda kimi zaman hatalar
da olması mümkündür. Bunlar süreklilik göstermediği takdirde telafileri mümkündür. Önemli olan, çocuğun temel
ihtiyaçlarını göz önüne alan, onu kendine özgü yapısıyla “biricik” gören, SEVGİ ve DİSİPLİN kavramlarını dengeli bir
harmanda buluşturmaya çalışan bir çabayı ve bakış açısını elden bırakmamaktır.


























13
   13   14   15   16   17   18