Page 11 - E-Bülten
P. 11




Soyut düşüncenin gelişmesiyle birlikte bazı gençler, ilişkilerde yaşadıkları sorunlarla nasıl baş edecekleri
konusunda düşünme yollarını keşfeder, yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi öğrenirler. Ancak, henüz yeterince

yaşam deneyimine sahip olmayan gencin, büyüme sürecindeki kaygı ve korkularıyla başa çıkma çabasına
nasıl destek olacağını bilmeyen aileler, kaçınılmaz olarak onunla çatışmaya girerler. Gençler,
eleştirilmeden, kıyaslanmadan, dinlenmek, anlaşılmak ister. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Elbette,
size kolay bir şeyden bahsetmiyorum ama kesin olan şu ki, gençlerin bu dönemlerinde onlarla iletişime
geçmek sabır isteyen bir iştir. Nitekim en güzel şeyler sabır ve çabayla olmaz mı?

Peki, çocuklarımıza bu dönemlerinde nasıl davranmalıyız?

Kendi ergenlik dönemlerinizi hayal edin. O dönemlerde nasıl davranıyordunuz? Hırçınlık, karşı gelme,
hayatı bildiğiniz gibi yaşama... Bunlar tanıdık geliyor mu? Unutmayın, her başarılı insan biraz inatçı ve
bildiğini okuma eğilimi gösterir. Ergenlik dönemi de insanın yeni şeyler öğrenme, başarılı olma, bağımsız
olma ve en önemlisi de birey olma yolunda adım attığı bir dönem ise, o halde sabırlı ve anlayışlı olmalıyız.
Onların birer birey olma çabalarına saygı göstermeli ve destek olmalıyız. “Senin yaşlarındayken ben...” diye
başlayan cümleler kurarken iki kere düşünmeliyiz. Takdir edersiniz ki çocuklarımız bizim yetiştiğimiz
ortamlardan çok farklı ortamlarda büyüyorlar. Bu nedenle onları kendi döneminize ait nasihatlere
boğarsanız, hangi kurallara uymaları gerektiğini, neyin yanlış neyin doğru olduğunu kestiremez hale
gelebilirler. Laf aramızda hiçbir kuşak kendinden sonra gelen kuşağın gelişiminden, düşünce ve
davranışlarından memnun kalmamıştır! Bu size anne babaların kendi çocuklarını anlama konusundaki
karneleri hakkında bir fikir vermiyor mu? Ergenlerle iletişim kurarken onları dinlemek çok önemlidir. Eğer
genç, sizin tarafınızdan “O çocukla görüşmeyeceksin” gibi söylemlerle karşılaşıyorsa, bilin ki, sizden
kopmasına yol açabilecek “risk grubundaki” gençlerden biri olma yolundadır. Buradaki esas soru, o çocukla
neden görüşmek ihtiyacı duyduğudur. “O çocuk” muhtemelen çocuğunuzu dinliyor, onun nasıl zorluklar
yaşadığını anladığını gösteriyordur. Anlaşılmadığını düşünen genç, kendini anlayacak birilerini arar. Bunu
ailede bulamayan gençler ise aileler tarafından; isyankâr, hırçın vs. algılanır. Aslında gençler kendilerini
anlayan birilerini bulmak umuduyla böyle bir yola başvurmaktadırlar. Bunu anladığınız zaman ergenlerle
iletişimde ilk adımı atmışsınız demektir.


Ergenlerin sırları vardır. Yeni yaşadıkları/tanıştıkları duyguları kafalarında tam oturtana kadar her şeyi gizli
yaşamayı seçerler. Yani “gizli bahçeleri” vardır. Ve gençler bu gizli bahçelerine kendilerinden başkalarını
sokmak istemezler. Aileler, gençlerin odalarına ve özel alanlarına girip yanlış bir şey yapmalarını önlemek
amacıyla kendilerince önlemler almaya çalışırlar. Gençlerin çıktıkları bu yolda kaybolma riski aileleri çoğu
zaman korkutabiliyor. Ama unutulmaması gereken, korkularımızın bizi genellikle olumsuza ittiğidir.
Yapılması gereken şey ise onlarla kaliteli vakit geçirmek, bilgilendirmek ve gerektiğinde sorumluluk
vermektir. Desteklenmiş bir genç zaten sınırlarını bilir ve buna göre hareket eder. Kurallar bu dönemde
elbette önemlidir. Ama ailelerin aşırı kural koyucu olması da kaygılı olduklarını gösterir. Böyle ortamlarda
yetişen çocuklar da ayakları yere sağlam basan ve yaptığının sorumluluğunu üstlenebilecek yetişkinler
haline dönüşmekte zorlanırlar. Kurallar koyulurken de ergenlere sebeplerini ve sonuçlarını iyi anlatmak
gerekir. Bu bir nevi “psikolojik kontrattır”. Kurallar koymak, ailedeki işleyişin temelidir. Ama ergenlik
döneminin özelliği gereği çocuklar kurallara uymakta zorluk çekerler. Kuralların ergenin kendini güvende
hissetmesi için var olduğu, ebeveynlerin ergen için endişelendikleri, sorumlu hissettikleri konularda, evde
düzeni ve iletişimi sağlıklı kılmak için kuralların olduğu ergenle paylaşılmalıdır.

Ünlü Amerikalı psikolog Granville S. Hall’in dediği gibi “Ergenlik, insandaki en kötü ve en iyi dürtülerin
birbiriyle savaştığı ve kişiyi ele geçirmeye çalıştığı dönemdir”. Bu dönemde çocuklarımızın yanında olmalı
ve onlara her konuda anlayış göstermeliyiz. Çünkü en büyük değerimiz çocuklarımızdır.




10

   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16