Page 9 - E-Bülten 2019 Mart-Nisan
P. 9
Yeditepe Üniversitesi Beslenme Uzmanı - Selen ARAL
EYVAH!! ÇOCUĞUM İŞTAHSIZ! NEDEN VE NE YAPILMALI?
Açlık hissinin ortaya çıkması sonucu oluşan yemek yeme arzusuna iştah denilmektedir. İştah, bilinçli bir istek olup daha
önce yenilen yiyecek ile ilgili öğrenilenlerden, besinin görünümünden, olumlu veya olumsuz olarak etkilenir. Yemeye
başlama öğrenilmiş bir olaydır.
Çocuğumuz doğduğundan itibaren boy ve kilo takibi yapılması gereken iki önemli parametredir. Doktorlar ve diyetisyenler
olarak ayına göre olması gereken boy ve kilosunu persentil adını verdiğimiz eğrilerden takip ederiz. Bu takip sırasında
birçok anne ‘çocuğum beslenemiyor mu?’, ‘yeterince doyuyor mu?’ ya da ‘iyi büyüyor mu, sağlıklı mı?’ gibi endişelere
kapılmaktadır. Toplum baskısının da (bu çocuk aç, yeterince beslenmiyor, emiyor mu, sütün var mı gibi) yoğun hissedildiği
bu ilk aylar ve yıllarda çocuğumuzu büyütürken anneliğin doğasında var olan ‘acaba çocuğuma yetebiliyor muyum?’
kaygısına nur topu gibi bir endişemiz daha eklenmiş olur, o da ‘çocuğum doyuyor mu?’ endişesidir. Öğrenmiş olduğumuz
bu yeni kaygı aslında bizi de, çocuğumuzu da yemek yeme konusunda kısır döngüye sokmakta ve beynimizde hep ‘bu
çocuk aç’ fikrinin oluşmasına sebep olmaktadır. Sonuçta bir süre sonra ‘ne yersin, ne kadar yedin, doydun mu, o tabak
bitecek, bu tabak bitmezse bunu yiyemezsin, bunu yemezsen sabaha yemek yok’ gibi cümleler evin içerisinde sık sık
kurulmaya başlanır.
Beslenmenin temelleri aslında bebeklik döneminde atılmış ve ‘ek gıda’ süreci ile başlamış uzun bir yoldur. Bebeğe birçok
beslenme alışkanlığı bu dönemde edindirilir.
Çocuğun gelişimini beslenme açısından değerlendirdiğimizde üç evre görebiliriz.
1. Dengenin oluşması evresi: Bu dönemde bebek emme ve yutma fonksiyonlarını öğrenirken, çevresindekilere açlık ve
tokluk sinyalleri vermeyi de öğrenir.
2. Bağımlılık evresi: Bebek bu dönemde kendine bakan kişi ile farklı iletişim yolları geliştirir. Eğer bu ilişkiyi sağlıklı bir
şekilde kuramazsa mutluluk ve iştahtan yoksun bir ortam oluşur. Hatta kusma veya ağızdan besini çıkartma gibi
hareketlerde geliştirebilir.
3. Ayrılma-bireyselleşme evresi: Bu dönemde çocuk hem otonomi kazanma hem de bağımlılık arasında savaş verir.
Duygusal ihtiyaçlarını ise yeme davranışları ile gösterir. Örneğin; yemeyi reddeden bir çocuk bunu anneye duygusal
ihtiyaçlarını bildirmek ve dikkat çekmek için, ya da otonomi kazandığını göstermek için veya anneye kızdığını göstermek
için yapıyor olabilir.
Bazı bebekler aileleri tarafından seçici olarak tanımlanır. Seçici bebeklerin oranı dört ay civarında %19 iken, iki yaşa
ulaşıldığında bu oran %50’lere çıkmaktadır. Yaşa göre kilosu fazla olan bebeklerin daha az seçtiği ve yeni bir besinin seçici
bebeklere kabul ettirilebilmesi için 8-15 kez denemek gerektiği bildirilmiştir.
8